“Putlaştırdığın korkuların esaretindir.
Geçmişin geleceğine, kendini korumak için diktiğin korkulukların da zamanla benliğine hükmeder.
An ki mutlak huzurun olduğu yerdir, o da elinden kayar gider.
Özgürlüğünle aranda bir ‘sen’ varsın.
Korkunu bul ve onu parçala, çünkü cesaret esareti yener.”
Korkunun insanlar ve gündelik yaşantıları üzerindeki etkilerini araştıran Seda Gazioğlu, “Ben Esareti” adlı ikinci kişisel sergisiyle 31 Ekim – 30 Kasım tarihleri arasında Pg Art Gallery’de izleyici karşısına çıkıyor.
Sanatçı, pek çok farklı tekniğe başvurarak ürettiği çalışmalarında, çoğunlukla insan beyninin sağ ve sol lobunun arasındaki ilişkiye, işleyiş biçimine ve baskın olarak kullanılan tarafa göre sosyal hayatı ne ölçüde etkilediğine odaklanıyor. Bunun yanı sıra kültürel, sosyal, ekonomik ve benzeri dış faktörlerin insan psikolojisi üzerindeki tesirlerini araştıran Gazioğlu, izleyicinin birlikte görmeye alışık olmadığı malzemeleri biraraya getirdiği üretimleri üzerinden zıt dünyaların çatışmasını sorguluyor. Tuval gibi kullandığı eski halıları, kimi zaman pirinç, bakır ve bronz tellerle örüyor, kimi zamansa nakış işler gibi akrilik boya ile beziyor. Sergideki çalışmalarında yoğunlukla görülen aynaları ise korkularla yüzleşmenin metaforu olarak kullanıyor. Bilinç – bilinçaltı, fiziksel – ruhani gibi konuları araştıran sanatçı, hem bu sırlı cam aracılığıyla görünenin ötesinde neler olabileceğini düşündürüyor hem de kendi yansımasıyla başbaşa kalan izleyiciyi korkularıyla yüzleşmeye yönlendiriyor.