Bu sergide, sanatçının plastik maketler kullanarak gerçekleştirdiği sahnelerin fotoğrafları yer alıyor. Daha önce üç boyutlu bilgisayar modelleri ile fotoğrafı bir arada kullanan Kerem Ozan Bayraktar, bu sergisinde de yine fotoğraf ile ‘yapmak’ eylemi arasındaki ilişkiyi, nesne, hareket ve görüntü üretimi üzerinden ele alıyor.
20. yüzyılda üretilmiş çeşitli taşıtları betimleyen fotoğraflar, geçmişin kaydı olan bir fotoğraf fikrini, geniş zamanı imleyen, özel bir zamana ve mekana referans vermeyen resimsel bir dile doğru genişletiyor.
Sanatçının kullandığı maketler, eskimiş, kullanılmaz duruma gelmiş ya da demonte edilmiş işlevsiz ‘taşıtların’ metaforları. Bozuk bir oyuncağı ya da bir heykeli andıran bu nesneler yerçekimi ya da suyun kaldırma kuvveti gibi çekim alanlarında yer alıyor. Fotoğrafla yeniden kurgulanıp uzamdan yalıtıldıklarında ise sanatçının deyimiyle
“vektörel olan herşey dengeye oturuyor; sadece fiziksel kuvvetlerin görselleştirmeleri değil, dikey ile yatay eksen arasındaki ilişkiler ya da perspektif gibi imgesel olanlar da. Burada nesnelerden ziyade askıda tutulan ‘durumlardan’ söz etmek gerek.”
Sanatçı, geçmiş çalışmalarındaki duruşunun sınırlarını daha da netleştiriyor. Nesneyi rasyonel bir dünya görüşü ile ele almak yerine, onun olanaksızlığını sunuyor; negatif bir gerçekliği imleyen, dilsiz ve bedensiz imgelere odaklanıyor.